14 Ekim 2012 Pazar

AKREP TRANSİTİNDEKİ SATURNUN BURÇLARA ETKİSİ

Transit Saturn Eylül 2015 e kadar Akrep burcunda kalacak. Herbir burca olan etkisini okurken lütfen yükselen burcunuza göre okuyun. Aşağıda yazılan etkiler Eylül 2015 yılına kadar bizlerle olacak.



Yükselen Akrepler:

Saturn 1. evden geçiyor. Önce yükselen noktamızla birleşecek ve hayatımızda yepyeni bir döngü başlayacaktır. Bundan sonraki 14 yıl boyunca dışarıda olup bitenlerden ziyade daha çok kendi içimizde olup bitenler ile ilgileneceğiz. 1. ev kişisel kimlik evimiz, kendimizi ortaya koyduğumuz alandır. Diğerleri ile nasıl bir ilişki ve iletişim içerisine girdiğimiz konusu Saturn ile burada sorgulanmaya başlar. Fiziksel görüntümüz de yine konsantre olacağımız bir konudur. Eğer olgun yaşlardaysak yaşımızı gerçekten hissedeceğimiz, vücudumuzu bütün açıklığı ile görüp hissedeceğimiz zamanlardır. Özel beslenme sistemlerine başlamak ve diyet yapmak için çok ideal zamanlardır. Çünkü aynaya baktığımız zaman görmek istediğimiz kendimizi, bedeni değil, gerçekten sahip olduğumuzu görür hale geliriz. Dışarıdan algılanan görüntümüz ciddileşir ve daha sorumlu bir portre çizeriz.

Transitin ilk başlangıcında kendimiz ile ilgili hayal kırıklığı, depresyon ve öz güven eksikliği hissedebiliriz. Diğerleri ile kendimizi onaylamak için iletişim kurmaya çalışır, kendimize olan güveni tazelemek için yollar bulmaya çalışırız. Bu girişimler sonuç vermeyince kendimizi bir süreliğine motivasyonu tamamen bozulmuş, depresif ve cesareti kırılmış gibi hissederiz. İşte Saturn bu duyguların üzerine gider ve kendimize olan güven yerine gelene kadar da bunların üzerinde çalışmamızı talep eder. Bu transit bizden öz güvenimizi dönüştürmemizi, kaynağını sorgulayarak çok daha güvenilir ve sağlam temellere dayandırmamızı ister. Saturn burada kendimiz ile ilgili, bedenimiz ve kişisel yeteneklerimiz ile ilgili bugüne kadar edindiğimiz gerçek olmayan herşeyi geçersiz kılmakla ve gerçekleri göstermekle görevlidir. Bize kim olduğumuzu değil, aslında kim olmak istediğimizi sorgulatır. Sonuç, yepyeni bir kimlik ve kendimiz ile ilgili realistik bir farkındalıktır. Transit sırasında hissedilen depresyonun nedeni ise hayatımızdaki çalışmayan ve değişmesi gereken rutinlerdir. Kariyer ve iş anlamında ise bu dönemde edindiğimiz yetenekler ve hobiler ilk başta çok zamanımızı alıp bize bir finansal getiri sağlamıyor gibi görünse de ileriye yaptığımız önemli yatırımlardır.

Yükselen Terazi:

Saturn 2. evden geçiyor. 1. evdeki transit ile ciddi bir iç gözlem süreci bitmiştir. Şimdi itibar, sahip olduklarımız, öz değer ve finans konuları gündeme gelmiştir. Hayatın bu dönemi artık çok çalışma zamanıdır. Ama karşılığında başarı ve kazanç pek getirmez. Çoğunlukla bu transitin finansal kayıp anlamına geldiği söylenir ama bu daha çok bir algı meselesidir. Bugüne kadar finansal boyutta ne kadar verimli olduğumuzu ve bizi tatmin etmeyen şeyleri gözden geçirmek gereklidir. Kazançlar yavaş olabilir fakat ani değişiklikler de bu transitin pek konusu değildir. Yani ani bir kayıp da olmayacaktır. Ancak dikkat, harcamalarımız çoğalabilir. Bir başka yaklaşım da ne kadar çok paranız olsa da yine de yetersizlik hissidir. Çünkü Saturn Oğlak’ı yönetir ve Oğlak hırsın burcudur. Bu ev aynı zamanda dış dünyadaki herşeye biçtiğimiz değerdir. Bu transit sırasında bu değer biçtiğimiz şeyler için çalışıp elde etmenin bizi artık eskisi kadar heyecanlandırmadığını hissedebiliriz. Şimdi kendimize yeni amaçlar ve yeni değerler bulmak zamanıdır.

Bu transitin amacı kendi öz değer duygularımız ile buna karşılık dış dünyada ürettiklerimiz ve geri aldıklarımız arasında bir bağ kurmayı sağlamaktır. Bütün Saturn transitlerinde olduğu gibi başlangıçta dış dünyadan ve diğerlerinden bir onaylanma ihtiyacı içine girer ve eksikliği bulmaya çalışırız. İlk his olan desteksizlik, cesaret ve motivasyon kırıklığı yaratabilir. Kendimize bu kadar çok çalışıyorum ama karşılığı bu mu? sorusunu sıklıkla sorabiliriz. Fakat transit ilerledikçe kendi içimize yeni bir bakış açısı ile bakmayı öğreniriz. Dış dünyada çalışır, üretir ve bizi istediğimiz sonuçlardan alıkoyan nedenleri görürüz. Bu transitte amaç Saturn’un 1. ev transiti sırasında edinmiş olduğumuz yepyeni kimlik ve kendine güven duygusunu gerçek hayata uyarlamaktır.

Yükselen Başaklar:

Saturn 3. evden geçiyor. Bu transit etrafımızdaki insanlarla nasıl network kurduğumuzu ve nasıl bilgi alışverişinde bulunduğumuz konusunu gözden geçirmemizi sağlar. Bu dönem sırasında fikir üretmekte ve onların değerlendirilmesi konusunda bir sıkışıklık daralma hissi söz konusudur. Biraz endişeli ve karamsar görünmek normaldir. Eşlerle, yakın akraba ve kardeşlerle, komşularla olan ilişkiler boğucu ve gergin, hatta bizi ilerlemekten alıkoyar hale gelir. Çoğunlukla aslında eskiden beri mevcut olan bazı problemler bu dönemde su yüzüne çıkar. Bir seçenek de bir sebeple onların bize veya bizim onlara ihtiyacımız olmasıdır.

Bu dönemde her ne kadar başkaları ile kontak kurmak istesek de o sırada öğrenmek konusu ile fazlaca meşgulüzdür. Gereksiz sohbetlerin içinde olmak anlamsız gelir. Çünkü Saturn iletişimimize de bir ciddiyet getirecektir. Bunun yanında gündelik işler çok angarya gelmeye başlar. Bu dönem aynı zamanda yeni bir yetenek edinmek için de çok uygundur.

Saturn IC’ye yani haritamızın en dip noktasına yaklaştıkça belirsiz bir endişe duygusu hakim olmaya başlar. Özellikle de hayatımızda birşeylerin kapanmaya bitmeye başladığını hissettiğimiz zaman… transitin sonunda ise yakın çevre veya kardeşlerle olanlar problemler halledilmiş ve iletişim konusunda da ciddi bir yeti kazanılmıştır.

Yükselen Aslanlar:

Saturn 4. evden geçiyor. Tamamen bir içe dönüş ve içsel çalışma dönemidir. Saturn’un en önemli transitlerinden biri sayılabilir. Bu transitin sonunda ve hatta aslında sonrasında bu transitin hayatımızda ne kadar önemli ve bir dönüm noktası teşkil ettiğini, hayatımızı tamamen değiştiren kişisel ve psikolojik deneyimler yaşadığımızın farkına varırız. Hayatımızın bu evresinde -ki yaklaşık 2,5 sene sürecektir- kimliğimizi sağlamlaştırmak, köklerimizi araştırmak ile ilgileniyor olacağız ki Saturn 5. Evde transite başladığı zaman kendimizi diğer insanlardan ayırarak ortaya koymak ve egomuz üzerinde çalışmaya girişmek için hazır olabilelim. Bu alandaki transit sırasında genellikle geçmişle alakalı olaylar kişiler ile yüzleşiriz.

4. ev aynı zamanda evimizi temsil eder. O nedenle bu transit bazen evimizin yeniden organize edilmesi anlamına gelebilir. Fakat taşınmak bu transitin pek konusu değildir. Hatta taşınma söz konusu olduğunda buna karşı direnç bile söz konusu olabilir. Bu transit dış dünyaya karşı çok cesur olduğumuz bir süreç değildir. Evde yeniden düzenleme yapmak ama daha da önemlisi ruhumuzda yapacağımız temizlik bu transitin gerçek doğasını anlatır. Birçok insan bu dönemde içinde bir yerlerde büyük bir bahar temizliği yapar.

Aile nedeni ile veya onlardan kaynaklanan bir takım durumlar nedeni ile kısıtlanmalar su yüzüne çıkabilir. İlk başta hayatla ilgili hayal kırıklıkları, sonrasında ise kendimizi köklerimiz, geçmişimiz nedeni ile nasıl kısıtladığınız konuları gündeme gelir. Yalnızlık ve desteksizlik hissi bu transitin ilk evrelerinde bize hakim olur. Sağlık, mobilite ve kariyer konularında ciddi yavaşlamalar ve gecikmeler olacaktır. Ancak 5. eve yaklaşırken bir üstünlük duygusu ile güçleniriz.

Baba ya da bir erkek aile büyüğü de bu evin ifadelerindendir. Bazen babanın veya ailedeki önemli bir erkek figürünün sağlığının bozulması bu transit sırasında söz konusu olabilir veya var olan bir rahatsızlık ortaya çıkar. 

Saturn’un haritamızın en alt noktasından geçişi hayatımızda yepyeni bir yöne doğru gidişatı başlatır ve bu genellikle bir yükseliştir.  

Yükselen Yengeçler:

Saturn 5. evden geçiyor. Bu transit sırasında içimizdeki ışığın biraz söndüğünü hissedebiliriz. Kendimizi nasıl eğlendirir, nasıl oyalarız, egomuzu nasıl yönetiyoruz konuları artık gündemdedir. Transitin sonunda egomuz üzerinde çalışmış ve yepyeni bir amaç edinmişizdir. Bizi benzersiz yapan nedir? Gururumuzu nasıl ele alıyoruz? Yaratıcı yeteneklerimiz nedir? Gibi sorular yüzleşeceğimiz konulardır. Transitin bitiminde ve artık Saturn 6. eve girerken bizi diğerlerinden farklı yapan nedir konusunda ve yaratıcı yeteneklerimize olan inancımızla ilgili artık somut düşüncelere sahip oluruz.

5. ev aynı zamanda aşk, romantizm ve çocuklar evidir. Saturn ziyareti bu dönemi tamamen aşksız geçireceğimiz anlamına gelmez. Tam tersi bu dönemde gerçekten çok derin ve önemli bir aşk ilişkisi yaşamak mümkündür. Ya da kendimizden daha olgun biri ile ilişki kurmamız söz konusu olabilir. Kısa süreli ve geçici, hafif ilişkiler bu dönemde bize göre değildir. İlişkilerde bir dönüm noktasına ulaşılır. Evlenmek ya da yolları ayırmak gibi…

Bu transit süresince çocuk sahibi olmaya karar vermek veya olmak da seçeneklerden biridir.

Birçok insan bu süreç sırasında yeteneklerini tekrar gözden geçirir ve geliştirir. Bugüne kadar harcanmış olan, farkedilmemiş yetenekler farkedilir. 5. ev aynı zamanda aldığımız sevgi ve bizim etrafımızdan nasıl dikkat topladığımızdır. Bu süreç boyunca başkalarından özel ilgi görmeyi ne kadar hakediyoruz konusu gündeme gelecek ve test edilecektir. İlk başlarda sevilmeme, ihmal edilme hissine kapılabiliriz. Ancak bu transit süresince kendimizi sevmeyi ve kendimize saygı duymayı öğreniriz. Bunları dışarıda aramak, mesela romantik bir ilişki vasıtası ile veya sırf alkış almak için yapılan egosal bir takım girişimler hiç sonuç vermeyecektir. Bu transitte kendimize güvenmeyi ve başkalarının bizi nasıl gördüğünden ziyade gerçekteki kimliğimize saygı duymayı öğreneceğiz.

Yükselen İkizler:

Saturn 6. evden geçiyor. Artık gündelik rutinlerimiz, çalışma hayatımız, alışkanlıklarımız ve sağlığımız testten geçiyor. Bu, işimizi kaybedeceğiz ve hasta olacağız anlamına gelmiyor tabi... Saturn transitleri var olan sıkıntıları su yüzüne çıkarır ve transitleri de bunları çözmek için  birer fırsattır. Belki yapmakta olduğunuz iş sizin için uygun değildir ve yenisine bakmanız gerekir. Saturn bunu hatırlatır. Eğer kendi işiniz ise belki bir karar aşamasına gelirsiniz: devam ya da kapatıp başkası için çalışmak. Eğer işveren iseniz çalışanlarınız ile sorun yaşamanız çok muhtemeldir. O nedenle dönüp kendinizi kontrol etmenizde herhangi bir yerde hata yapmadığınızdan emin olmanızda fayda vardır.

Transitin başlangıcında iş konusunda kendimizi çok fazla meşgul ve sorumlu hissedebiliriz. Rutinlerimize yersiz bir şekilde saplanmış gibi hissedebiliriz. Ama esasında bunların hiçbiri yersiz değildir. Çünkü ortaya çıkan bu problemler daha önce ya göz ardı edilmiştir ya da yok farzedilmiştir. O nedenle şimdi hepsi su yüzüne çıkmıştır.
Zamanımızı daha iyi nasıl kullanabiliriz? Gündelik hayatımızı nasıl organize edebiliriz? Bedenimize nasıl daha iyi bakabiliriz? Gibi soruları kendimize sorar ve bunlara daha iyi cevaplar ararız. Yeni bir rejime, egzersiz programına başlamak için ideal bir zamandır. Geleneksel anlamda bu transit sağlık problemlerine işaret eder. Ya da sağlık konusunda değişmesi gereken birşeyler varsa örneğin beslenme şekli, rutinler veya alışkanlıklar gibi onların ele alınıp değiştirilmesini hatırlatır. Bu transitin sonunda kendimizi daha üretken ve sağlıklı hissederiz.

11 Ekim 2012 Perşembe

SATURN AKREP'TE...




         Saturn zodyaktaki bir komple turunu 28-29 yılda tamamlar ve bu tur esnasında her bir burçta yaklaşık olarak 2-2,5 yıl kadar kalır. Saturn’un etkisi berraklaştırmak, ayaklarını yere bastırmak ve sağlamlaştırmaktır; dokunduğu alana sorumluluk getirir. Haritalarımızdaki herbir ev ise hayatımızda belirli yaşam alanlarını simgeler ve Saturn’un bu alanları transiti o yaşam alanı konularına teftiş, tekrar organize ve yapılandırmayı getirir. O alanları disipline eder ve testten geçirir; bu alanlarda kendimize güvenmeyi öğretir. Transit sıırasında girdiği alandaki artık işe yaramaz olanlar ve değişmesi gerekenler gündemdedir, değişim ise kaçınılmazdır. Eğer değişim gerçekleşmez ise o zaman Saturn kişiyi buna zorlar. Bu nedenle felaket ve sıkıntı gezegeni denmiştir ancak gerçekte olan biten sadece hayatlarımızdaki işe yaramayanların elimine edilmesi gerekliliğidir. Direnç bu değişimin sıkıntı ile ve zorla yapılmasına neden olur.

En büyük etki Saturn’un bahsettiğimiz yaşam alanlarına (yani evler) ilk girişi esnasında gerçekleşir. Saturn o alanda ilerledikçe kişi etkiye alışır, çıkışında ise artık yaşadıklarından tecrübe edinmiş veya ciddi bir farkındalık düzeyine ulaşmıştır. Bu nedenle transitin ilk zamanlarında kendimizi dış dünyadan bertaraf edilmiş veya yardım kesilmiş gibi hissederiz, özellikle de etkilenen yaşam alanlarımız konularında… transitin sonunda ise bu aradığımız desteği kendi kendimize bulmayı öğrenmiş olmamız gerekir. Ve evet… eğer Saturn bizden talep etmiş olduğu sorumluluk ve ciddiyeti sağlarsak  söz konusu yaşam alanında bize bir hediye bırakarak transitini tamamlar. Transitleri zor ve sıkıntılıdır ama hediyesi ömürlük ve gözle görülür olur. Transitlerini kolay atlatmak ise ileriye bakmak ve önceden öngörerek gerekli önlemleri almak ile mümkün olabilir.

Genel olarak Saturn 1, 5 ve 9. Evlerden geçerken kendimize güven konularımız sınanır ve bunun hayatımızı, üretkenliğimizi nasıl etkilediği test konularımızdır. 2,6 ve 10. Evlerden geçerken öz değerimiz ve itibarımız konuları ile yüzleşiriz. 3,7 ve 11. Evlerden geçerken ilişkilerimizi, onlara ne kadar güvenebildiğimizi gözden geçiririz. 4, 8 ve 12. Evlerden geçerken ise tamamen iç dünyamıza döner, geçmişimizle bağlarımız ve psikolojimiz gözden geçer.

Saturn 5 Ekim’de Terazi burcundan çıkarak Akrep burcuna girdi. Saturn Terazi’de yücelir ve rahat eder. Geçmiş 2,5 sene boyunca ilişkiler, ortaklıklar test edildi. İşe yaramayanlar elendi, sağlam olanlar ise devam ederek sonuca ulaştı. Akrep’teki Saturn Terazi’deki kadar rahat olmayacaktır. Şimdi herşeyde derinleşmek, görünenin arkasına bakmak, korkularla yüzleşmek, bilinmeyenleri bulmak zamanı…

Konu yakın ilişkilerimiz olduğunda güç dengelerinin ve samimiyet ile yakınlığın sorgulandığı zamanlardır. Kişilerin birbirini memnun etmesi güçleşebilir. Acaba ilişkimize güvenmek yerine partnerimizi kontrol etmeye mi çalışıyoruz? Gibi soruları kendimize sorabiliriz.

Modumuzu ve davranışlarımızı kontrol etmeyi öğrenmeyi hedeflememiz gerekir. Bağımlılık ve savunmasızlıklarımızın meydana çıkması ile savaşmak Saturn Akrep’te iken öğrenmemiz gerekenler arasındadır. Korkularımızı, gerginliklerimizi açık etmek onları korkusuzca ifade edebilmek belki güçlü görünmekten feragat etmek gerekecektir. Saturn aynı zamanda birine, finansal bir desteğe ya da bir alışkanlığa olan bağımlılığımızdan kurtulmamızı isteyecektir. Bu başlangıçta insana çok rahatsızlık verebilir ancak sonuçta kişiliğimizi kesinlikle güçlendirecektir.

Saturn’un Terazi’de olduğu geçtiğimiz 2,5 sene aradığımız sevgi şekli şimdi bize çok mekanik, tarafsız ve kişisel olmayan, sıradan bir şekilde görünebilir. Önümüzdeki dönemde ise partnerler arasındaki gerçek yakınlık sorgulanacaktır. Bir önceki dönemde birlikte vakit geçirmek, birşeyler yapmak bize ilişkilerde yakınlık hissi, sahte bir illüzyon yaratmış olabilir ama şimdi Saturn bizden tüm bu illüzyonları terketmemizi ve bizi insanın gerçekten içine işleyen derin ve gerçek bir yakınlık arayışına sürükleyecektir.  

Bu dönemde rededilme korkusu, kontrolü bırakmak ve paylaşmak öğrenilecek ve bunlarla yüzleşilecektir. Kişisel anlamda krizlerle başa çıkmak, yoğun duygular, güçsüz ve yardımsız hissetmek yine sorgulanması gereken konular olacaktır. Yaralanmışlık, kayıp, rededilmek gibi duygularla başa çıkmaya çalışırken üstünü örtmektense ki -bu çoğunlukla duyguların derinine inmekten bizi koruyan bir savunma mekanizması olarak gelişmiştir- kederlenip üzülmek bize kızgınlığımızı ve kendimizi yönetmek konusunda yardımcı olacaktır.  

Saturn’un Akrep’teki yolculuğu bilinç ve bilinçaltı konularını parçalara ayırıp derinlemesine incelemek ve çalışmak için ideal zamanlardır. Bunların hayatımızı nasıl ve ne kadar derinlemesine kontrol ettiğini görebilme imkanına sahip oluruz. Aynı zamanda bağımlılıklar ve alışkanlıklarla ilgilenmek ve kurtulmak için de son derece uygun bir periyoddur.

Başkalarına olan borçlarımız nedeni ile hissedilen kısıtlanmalar abartı noktalara ulaşabilir. Bunlar maddi, manevi veya duygusal borçlar olabilir. Saturn Akrep’te bunların yapılandırılması, organize edilmesi ve bunlardan bir anlam çıkarılmasına yardımcı olacaktır.


Özgürlük ve kurtulmuşluk hissi ancak bağımlılık ve yardımsız kalma korkularımız ile başa çıkmayı öğrendiğimizde gelecektir. Ama öncelikle tüm bu korkuları en ham hallerinde hissedeceğiz. Ne zaman geçmişten gelen bırakılması gerekenleri bırakmayı kabul edersek o zaman ilerlememiz mümkün olacaktır.   
Saturn aynı zamanda Pluto ile karşılıklı ağırlama pozsiyonunda… Aralarındaki sekstil açı bu dönem boyunca birkaç kez kesinleşecek. Bu da Saturn’un gücünü ve pozitif etkisini artıracaktır. Bu bağlantı aynı zamanda uzun vadeli faydaların aşırı davranışlardan kurtulmak ile mümkün olacağını anlamamıza yardımcı olacaktır. Borçlardan kurtulmamıza ve bağımlılıklarımızı yenmemize yardım edecektir.

Saturn transit geçmekte olduğu burcun özelliklerine insanı aç bırakır, hasret duydurur. Akrep’te yakınlık ve derinlik deneyimlemeyi arzulayacağız. Ama o noktaya gelebilmek biraz zaman alacak çünkü bu Saturn’un davranış şeklidir, dokunduğu şeyleri geciktirir.

Transitin ilk etaplarında gücümüzden vazgeçmeye isteksiz davranırız. Saturn kontroldür onu ele geçirmektir ve şimdiki durumdur ve ama bazılarımız diğerinin de kontrolünü ele geçirmeye çalışır ki bu tamamen kaçınılması gereken bir davranış şeklidir. Eğer biz kendi bilincimizle bu davranışlardan vazgeçmezsek o zaman dışsal şartlar bizi bir şekilde cezalandıracaktır ya da en azından bu davranışların bir ödülü olmadığının farkına vardıracaktır. Eninde sonunda anlarız ki kontrol edebileceğimiz sadece kendimizizdir, başkalarını ve şartları asla kontrol edemeyiz.

Akrep’in negatif taraflarından bazıları da manipülasyon, kıskançlık ve kontrolcülüktür. Ve bunların hepsinden şimdi vazgeçmek gerekir, hepsi Saturn’un acımasız bakışları altında göze batar. Çünkü Saturn sivrilikleri, aşırılıkları sevmez. Bazı durumlarda bu davranışların karşılığında büyük bir bedel ödememiz gerektiğini göremeyecek kadar sınırlanmışızdır. Örneğin kıskançlık veya kaybetme, aldatılma korkusu ile ilişkimizde sürekli obsesifçe takip eder ve entrikalar düzenlersek ilişkimizi kaybedebiliriz. Ya da en azından süreç içinde zaman, enerji ve mutluluğumuzu kaybedeceğimiz kesindir.

İlişkilerimizde suçlamak eğilimine karşı dikkatli olmalıyız. Eğer ilişkimizdeki mutsuzluğumuz için partnerimizi suçluyorsak o zaman bir geri adım atıp kendi mutluluğumuzun sorumluluğunu almayı öğrenmeliyiz.   
  
Saturn kesinlik, yapılanma ve taahhüt talep eder. Ama çoğumuza göre herhangi bir şey tanımlanmış, kesinleşmiş, yapılandırılmış ve taahhüt edilmişse o zaman kendini kapana kısılmış hisseder. Akrep’teki Saturn ve Oğlak’taki Pluto bize kurallara katlanmakta ve kendinden özveride bulunmakta da bir özgürlük ve kurtulmuşluk hissi olduğunu öğretecektir. Şimdi net seçimlerin ve kararların alındığı, bizim için çalışmayan şeylerin ayıklandığı ve geride bırakıldığı zamandır…

Akrep transitindeki Saturn bizi tutan yavaşlatan gücümüzü alan davranışlarımızı farketmemiz ve onların üzerine gitmemiz için bir fırsattır. Değişimler ve bitişler gelişmek için ve daha iyi bir gelecek için gereklidir. Şimdi karakterimizin derinliklerine inmek için ve amaçlarımız ile ilgili çalışabiliriz. Akrep’teki Saturn yoğun duyguları deneyimlemek güçlenmek için de çok faydalıdır. Bu dönemde aynı zamanda ortak kaynaklarımızı sağlıklı bir şekilde partnerimiz ile paylaşmayı da öğreniriz. Bağımlılıklarımızdan kurtulmayı ama aynı zamanda da onların varlığının doğal ve gerekli olduğunun farkına varırız. Akrep’in derslerinden biri de statükoda kalmaktansa yetinmeyip derinlere inmeyi öğrenmektir.

Başkalarının motivasyonlarını anlamak bizim içtenliğimizi ve duygularımızı, affediciliğimizi zenginleştirir. Ve kendini anlamlı bir ilişkiye adamak etrafa dağılmaktan çok yerde olmaktan çok daha iyidir. Yani miktardansa kalite... Bu nedenle hayatımızda bir proje veya ilişki seçip onun üzerine yoğunlaşarak çalışmak hayatımıza amaç ve derinlik katacaktır.

10 Eylül 2012 Pazartesi


Uranüs 84 yıl sonra Koç'a girdi... ŞİMDİ DEĞİŞİM ZAMANI...
Etkisi yıllarca hissedilecek çok önemli bir enerji geçişi... Uranüs değişikliklerin gezegenidir ve çoğu zaman insanı şok eden dramatik değişiklikleri beraberinde getirir. Bu değişikliklerin insanı canlandırıcı ve farkındalığımızı artırıcı bir etkisi vardır.
Uranüs’ün Koç’a geçişi bizlere bir “wake-up call” dur. Eskimiş geçerliliğini yitirmiş düzen, üzerimize yapışmış kalıplar, davranışlar, hatta belki görüntümüz bile değişmek için bize acil sinyal veriyordur. Değişim kaçınılmazdır... Öyle ya da böyle olacaktır. İster siz bu değişim çağrısına kulak verir ve hayatınızdaki gerekli değişimleri kendi kontrolünüz altında olaylar sizin için dramatikleşmeden yaparsınız, ister değişime direnirsiz ve evren sizin yerinize bu gerekli değişiklikleri en şok edici ve en dramatik şekillerde gerçekleştirir ve siz neye uğradığınızı şaşırabilirsiniz. Karar sizin...şimdi hep ileriye bakmak, farkındalık geliştirmek ve en önemlisi DEĞİŞMEK zamanı...
Toplum ve insanlar genel olarak değişime, değişmeye karşı koyma eğilimindedir. Bulunduğu durumu hep korumaya çalışır, değişmek zor gelir. Çünkü alıştıklarından ve bildiklerinden vazgeçmek külfettir, zahmetlidir. Ya da sadece ona enteresan gelen değişikliğe yakındır, isteklidir. Ama ya gerçek bir değişim, yani kökten olan? Birçoğumuz bunu istemeyiz, red ederiz.
Evreninse bizim için ajandası son derece basittir: Uyan ve gerçek kimliğini hatırla, farkına var...yapay toplum ve düzenden uzaklaş.
Farkındalık için adımlar sırası ile...
1)      Duygularımızın ve egolarımızın tecrübe ettiğinden de öte bir varlığını gerçekleştirme arzusu
2)      Bu varlığın bizi uyandırıcı farkındalık etkisini bilmeye isteklilik
3)      Sonunda ise edinilen bu farkındalık ile dünyayı tekrar keşfetmek
Öte yandan düşük ego ya da özgüvenimiz tüm bunlara deli gibi direnir, bir sürü yolla bizi ikna ederek gerçeği görmemizi, uyanmamızı ve farkına varmamızı engeller ve biz de uzun süre yerimizde saymış oluruz.
Hepimizin içinde bir kıvılcım vardır hiç sönmez daima kor halindedir. İşte o kıvılcım bize kim olduğumuzu hatırlatacak, uyanmamızı sağlayacak, farkındalığımızı yaratacak olan yanımızdır. Düşük ego ve özgüvenimizin tüm bu rededişleri, direnişleri, yok saymaları ise her birimizin içinde bu kıvılcımın olduğu gerçeğini değiştirmez. Bazı zamanlarda bu kıvılcım canlanır aktive olur ve açıkça bizi değişime, uyanmaya çağırır, ancak biz çoğu zaman o çağrıyı duymadığımızı iddia ederiz. İşte seçim bu noktada bize aittir yani çağrıyı inkar etmek, yok saymak tamamen bizim özgür irademize kalmıştır.
Çok sevdiğim bir şarkının sözleri şöyle der; esasında uçabilmek için hepimizin kanatları var ama çoğumuz neden kanatları olduğunu bile bilmiyor... şimdi kanatlarınızı hissetmenin zamanıdır, ve sonrasında da uçmanın keyfine varmanın ...
Uranüs ve Büyük Farkındalık
İşte Uranüs insanın içindeki o kıvılcımı, koru uyandırır ateşler. Ya da kanatlarını farkettirir. Çoğumuz uyanmak istemeyiz çünkü bu radikal değişiklikler anlamına gelir, biz yapmazsak evren bunu bizim yerimize yapar. Bazen kendimizi koca bir tekme yemiş gibi hissederiz, işte o Uranüs’tür. Gelir ve statukoyu değiştirir bizi yeni yönlere doğru sevkeder.
Uranüs, yüksek benliği ve zihni ifade eder; bu yüksek benliğin alt zihin ve bilince gelebilmesi için yollar yaratır. Bize yepyeni algılar ve kanallar açar, böylece biz de yepyeni frekansları görür, hisseder ve deneyimleyebiliriz. Bu farkındalık ise hayatımıza çok önemli aydınlanma, eğlence ve coşku getirir.
Bir önceki dönem olan Uranüs Balık’tayken çok fazla karışıklık ve görünen yüzeyin altında neler olduğu ile ilgili genel bir yanlış anlama söz konusu idi. Uranüs Koç’a girince bu duruma bir açıklık getirecek ve sonuçları ne olursa olsun korkusuzca hareket edeceğiz.
Peki Uranüsün Koç’a girişi neden bu kadar önemli? Çünkü Uranüs ve Koç ikisi birlikte hakikaten çok muhteşemdirler. Uranüs ehlileşmemiş enerjidir. İlginç, heyecanlandırıcı, radikal, ani, beklenmedik ve hızlı kavrayış, uyanış, farkındalıktır. Koç hareketi sever, bu nedenle Uranyen ideallerimizin hepsini gerçekleştirmek onun için çok kolaydır. İkisi de oldukça inatçı olmasına rağmen, Uranüs aynı zamanda toleranslıdır. Koç aynı zamanda başlangıçları da ifade eder,  bu durumda olacak olan gelişmeleri siz tahmin edin.. son derece hızlı ani, beklenmedik olacakları kesin! Yani geri dönülemez bir döngünün başındayız… kalıpların dışında düşünmeye, teknolojide ilerlemelere ve her konuda, her türlü özgürlük duygusuna hazırlanın…
Öte yandan Satürn kısıtlamaların, daralmaların, sıkıntıların gezegeni Uranüs ve Jüpitere (Jüpiter de şu anda Koç’ta transit geçişini sürdürmekte) zıt açı yapmakta ve bu nedenle bunların ortaklaşa enerjilerini esasında Koç’ta biraz bastırmış oluyor. Jüpiter bizlere haritamızda etkilediği bölgelere göre iyimserlik, genişleme ve şans ile yeni başlangıç fırsatları verecek ve Balık’ın bir diğer yöneticisi olarak kabul edildiği için spritüel enerjiler de bu transite eşlik ediyor olacak. Koç ise bizi cesaret, özgürlük ve farkındalık hislerimiz konusunda yüreklendirecek. Koç’taki Uranüs Jüpiter birlikte yüksek spritüel amacımızda kendimizi birey olarak ifade etmemizi sağlayacak. Bireylik, birey olmak bu dönemde çok önemli…
Bu iki enerji yani Koç ve Uranüs birlikte aynı zamanda bağımsızlık ve bencillik vurgusu taşır. Diğer yandan bu dönem Satürn’ün Terazi burcunu ziyaret ediyor olması kişilerin kendi bireyselliği ile iletişime geçişi ve deneyim için acele eden yapısı ilişkilere bir takım zorluklar getirecektir, Bu ben ve biz karşıtlığını büyütecektir. Hepimiz bunu kendi hayatlarımızda deneyimleyeceğiz.
2 zıt gezegen Satürn ve Uranüs’ün zıt burçları transit geçerken (Koç ve Terazi), bizden istenen tüm dengesizliklerimize denge getirmek ve zıtlıklarımızı dengelemektir. Satürn tam olarak Uranüse karşıtlık yapmasa da, zıt buçlarda transitte olmaları bu iki burcun konularının gündemde ve odakta olmasına neden olur. Hayatınızda şu konuları gözden geçirmelisiniz: İlişkilerinizde bastırılmış durumda mısınız? Ilişkileriniz sizi tam olarak tatmin etmiyor mu? Bağımlı mısınız? Ilişkilerinizin sizi ve kim olduğunuzu ifade etmesine izin veriyor musunuz? Çoğunluğu mu takip edersiniz? Kendi tekliğinizi ve benzersizliğinizi kabullenir misiniz? Benden çok bize mi odaklanırsınız? Kendinizi sever misiniz? Kendi ayaklarınız üzerinde durabilir misiniz? Bağımsız düşüncelere sahip bir insan mısınız? Barışcıl yolları mı tercih edersiniz yoksa başkaldırıcı olabilir misiniz? Hayatınızın hangi alanında taze ve yeni başlangıçlara ihtiyacınız var? bu konuları gözden geçirmeli ve gerekli değişiklikleri yapmak için gerekli adımları atmaya hazırlanmalısınız.
Bu etkilerden elbette en çok etkilenecek olan öncelikle Koç burçları veya Koç burcunda kişisel gezegenleri olanlar olacak. Güneşimizin Koç’taki derecesine göre burcun başında doğanlardan başlayarak 7 sene boyunca Uranüs tüm Koçların hayatına devrim getirecek.
Bu geçişin etkileri neler olacak?
Genel etkileri…
Pozitif etkileri: Kendinizi sürekli alarmda hissedersiniz, bir sürü fikir kafanızda uçuşur ve bunlar çoğunlukla düzensizdir, enteresandır ama aynı zamanda da çok parlak fikirlerdir. Hayat çok hızlı akar, en iyisi siz o fikirleri bir yerlere yazın. Her tarafta semboller ve mesajlar görürsünüz, sezgisel kavrayışınız kuvvetlenir, garip tesadüfler ve eşzamanlı olaylar yeni durumları hayatınıza getirir. Uzun süredir çözülemeyen olaylara yeni yaklaşımlarla çözümler üretebilirsiniz. İlham ve yaratıcılığınızı hissedersiniz.
Negatif etkileri: Zihinsel olarak boğulmuş, sıkışmış ve endişeli, sinirli veya korku dolu hissedebilir, dağınık ve fokus olmakta zorlanan bir yapıda olabilirsiniz. Bazılarımız kendini ayakları yerden kesilmiş ve burada değilmiş hissine kapılabilir. Devamlı bir acele içinde hissedebilir ancak neden olduğunu hiç anlayamayabilirsiniz.
Neler yapabilirsiniz? Bu dönem sadece bir şeye odaklanın, birden fazla şeye odaklanmak zihnimizi yorabilir ve işleri daha kötüye sürükleyebilir. Elektronik aletlerden özellikle yatarken biraz uzak durun. Yoga, yürüyüş gibi aktiviteler iyi gelebilir. Evrenle devamlı iletişim halinde olmalı, dua etmelisiniz... ve bilmelisiniz ki evren için yapacağınız en güzel şey kendinizi uyandırmaktır...
Değişim zamanı....
Pozitif etkileri: uzun zamandır istediğiniz değişiklikler, beklenmedik fakat bizi üzmeyecek olanlar, fırsatlar dışarıda bir yerlerde... her istikametten bir yığın değişiklik bize doğru geliyor.
Negatif etkileri: sizi üzen ve beklenmedik bir takım değişiklikler, örneğin işinizi kaybetmek, arkadaşlarınızın uzaklara gitmesi, diğer insanlarla anlaşmazlıklar, genel bir kaos hissi... birden çok fazla şey olur ve siz bunları kontrol edemediğinizi hissederseniz. Sinirli, gergin ve ajite olursunuz ve sakinleşmekte zorlanırsınız.
Neler yapabilirsiniz? Herşeyi farklı bir perspektiften görmeye çalışmalı ve evrene “Evet ben bunu yapabilirim” demelisiniz. Biraz yavaşlayın eğer mümkün olabiliyorsa. Eğer bunları başaramıyorsanız o zaman profesyonel bir yardım alın.
Heyecanlısınız ve çok enerjiniz var...
Pozitif etkileri: bu enerji tüm ruhunuzda ve zihninizde dolaşıyor, bu iyi birşey... çünkü bu demektir ki yeni enerjilere ve olasılıklara kendinizi açıyorsunuz.
Negatif etkileri: hayal kırıklığına uğramış hissedebilirsiniz. Daha fazla özgürlüğe ihtiyacınız olabilir ve herşey hemen olsun isteyebilirsiniz ama nasıl yapacağınızı da bilmezsiniz. Yani acelecisiniz... Ancak bu aceleciliğiniz sizin için çok iyi olmayabilir, daha sakin durmalı. Emin olun tüm bu değişiklikler için yeterince zamanınız olacak...
Neler yapabilirsiniz? Herşeyi yapma biçiminizi her zamankinden farklı hale getirin, değiştirin. Mesela eğer hep çok erken kalkan bir insansanız, o zaman geç kalkın. Yeme alışkanlığınızı, giyiminizi, gittiğiniz yerleri değiştirin. Yani kendi normlarınızın dışında hareket etmeye bakın, bu da sizin gününüzü farklı şekilde tecrübe etmenize neden olacaktır.
Uranüsün herşeyi değişik ve çılgın bir şekilde yapmak istediğini unutmayın ama acele etmeyin, hemen karar vermeyin. Değişik bir dönemde olduğunuzu unutmayın.  
Bunların dışında; elektronik aletleriniz bozulabilir veya bozulmuş olan varsa çalışmaya başlayabilir.
Değişik biri olmaktan korkmayın, kendinizi farklı ve yaratıcı yönlerden ifade edin. Geniş düşünün ve başkalarının fikirlerini de dinleyin. Radikal ve önemli bir karar almadan evvel mutlaka derin bir nefes alın ve sonra gerçekten bunun sizin için doğru olup olmadığını değerlendirin.
Bütün bu değişiklikler olurken Uranüsün sizden istediğinin daha hayata bağlı, canlı olmak ve gerçek benliğinizle ilişki kurmak olduğunu da sakın unutmayın. Ve en içimizde bir yerlerde hepimizin bizi daha cesur ve yeni bir dünyaya götürecek değişimleri geçirmemiz gerektiğini bilmeliyiz. Hiçbir burç Koç kadar bu yeni başlangıçları ve cesareti ifade edemezdi. O yüzden korkmayın… ve bu fırsatı kullanın…

6 Ağustos 2012 Pazartesi

AĞUSTOS BAŞLARKEN...

Sonunda Merkür düzeliyor! 8’inde düz hareketine dönüyor. Bu arada Venüs de Yengeç burcuna geçerek Yengeçlere aşk getirip, güzellik ve çekicilik katarken, aynızamanda sevdiklerimiz ile aramızda kuvvetli bir bağ kurmamızı sağlayacak. Yani uzun, gergin ve çalkantılı zamanlardan, aksayan ilerlemeyen işler, yanlışanlaşılmalardan sonra artık biraz düze çıkıyoruz...

Ağustos’un 7 sinde Venüs fantastik İkizler’den çıkarak hassas ve aile odaklı Yengeç’e geçiyor ve Eylül’ün başına kadar da orada kalacak. Venüs romantizm, eğlence, güzellik ve hayatın eğlenceli taraflarını sever ve onları temsil eder. Venüs Yengeç’teyken ise tüm bu enerjisini evimize ve ailemize yöneltecek, samimi akşam yemekleri veya partnerimizle mum ışığında yemekler için bulunmaz zamanlar, fırsatlar yaratacak.

Özellikle Yengeçler veya yükselen burcu Yengeç olanları aşk, uyum ve romantizm dolu güzel zamanlar bekliyor… Kalbinde kimse olmayan Yengeçler yepyeni aşklara merhaba diyebilirler, olanlar ise partnerleriyle uyum içinde harika zaman geçirebilirler...

Merkür de düzeldiği için sevdiklerimizle iletişimimizde de gezegenler yanımızda! Fakat yine de 8 Ağustos’ta yani Merkür’ün düzeldiği gün sevdiklerinizle iletişiminize bin kat daha fazla dikkat etmelisiniz. Çünkü o gün herşeyin durduğu gündür. Retro etkisi 23 Ağustos’a kadar etkili olacak. 9 Ağustos’ta ise Venüs rüya gezegeni Neptün ile harika bir açı içinde olacak. Bu da o günü ekstra mutlu, biraz tembel, sefkat ve sevgi dolu yapacaktır. Hatta o gün kalbinize yakın olanlarla telepatik bir bağlantı içine bile girebilirsiniz… Yani Ağustos’ta sevgi ve aşk bol olacak, tadını çıkarın, bol şans...

18 Mayıs 2012 Cuma

21 MAYIS İKİZLER'DE GÜNEŞ TUTULMASI

21 Mayıs’ta 0 derece İkizlerde bir Güneş Tutulması gerçekleşecek…Bu tutulmaya Boğa Takımyıldızı’ndaki Pleiades yıldız kümesinde yer alan sabit yıldız Alycone eşlik edecek. Alycone Yunan Mitolojisi’nde Yedi Kızkardeşler olarak bilinir. Pleiades takımyıldızı çoğunlukla gözyaşı ve kederi ifade etse de, Yedi Kızkardeş şarap ve coşkuyu sever ve ifade eder. Biz iyi tarafından bakmalıyız.

Güneş tutulmaları Yeniay’ın çok daha güçlendirilmiş etkisini ifade eder. Bu seferki üstelik 0 derecede gerçekleşiyor, o nedenle yeni başlangıçlar çok vurgulu…
Bu tutulmadaki önemli açılardan biri Neptün o nedenle bu tutulmanın ruhu derinden temizleyen bir hidroterapi etkisi var. Duyarlı ve şefkatli bir etkisinin yanı sıra beynimizi sisle, fantazi ve gerçek dışı fikirlerle dolduran bu hayalci, uyuşturucu ve esasında kaçak etki yaratan açı bazen de mucizelere sebep olabilir. İlham verir, bizi hayallerimizi ve dileklerimizi gerçek yapmak için cesaretlendirir. Buna inanmak ise birinci adımdır. Bu tutulmada Neptün bize gerçek bir farkındalığın bazen akıl değil içgüdüler, hayaller ve şefkat kılavuzluğunda olabileceğini hatırlatıyor.
Venüsün bu esnadaki retro hareketi normalde ilişkileri zorlarken bu defa biraz daha fazla zorlayacak. İlişkilerde yüzeyin altındaki problemleri göz ardı etmek bu dönemde çok iyi bir fikir olmayabilir. Ancak çözümleri aklımızdan ziyade kalbimizle bulmamız daha doğru olacaktır. Eğer uzun zamandir birşeyleri hayal ediyorduysak Venüs retrosu motivasyonlarımızı netleştirmemizi ve hislerimizin nedenlerini araştırmamızı sağlayacak. Nedenlerimizin ne olduğunu düşünmeyeceğiz ama hayatımızda birşeyler mutlaka değişiyor olacak. Tüm değerlerimizi, diğerleri ile ilişkilerimizi ve finansal durumlarımızı yeni ve başka bir ışık altında görmemizi sağlayarak farkındalığımızı artıracak.
İkizlerdeki bir tutulma neyin değişmesi gerektiği konusunda şu anda olan herşeyin ve herkesin kökünü kazıyarak daha fazla ne yapılması gerektiği ve nereden başlanması gerektiğine konsantre olur ve bize rahatça ilerleyebilmemiz için havayı temizlememiz gerektiğini vurgular. Kafamızda binlerce düşünce ve fikir uçuşuyor olabilir bu dönemde…hepsi ile ilgilenmek yerine hislerinize güvenerek sadece bazılarına konsantre olun.
Venüsün Satürnle olan güzel etkileşimi ilişkilerdeki taahhütlerde iyileştirici ve güçlü bir etki sağlıyor. Bu tutulma gerçekten çok olumlu etkilere sahip çünkü aynı zamanda şans gezegeni Jüpiterle olumlu etkiler içinde. Projelerimizi, ilişkilerimizi bir sonraki adıma rahatlıkla taşıyabiliriz eğer taahhüt edebilir ve işimize yaramayanları bırakabilirsek… Kısıtlı olmaktan bahsedip sınırlarımızı iyice daraltmak ve kaçmak yerine vizyonumuzu genişletip sorumlu olmayı seçmeli, cesur ve istekli olmalıyız. Tüm bu denemelerimiz sırasında inancımızı korumalıyız. Şimdi karmik başlangıçlar ve ilişkiler ile karmamızı tamamlıyoruz.
Bu gelişim ve dönüşüm zamanlarında bizi güçlendiren şey tarafsızlık ve bağımsızlık yasasıdır:
1) Birşey (hayat, iş, ilişki, durum vs.) ne zaman başlarsa o kesinlikle doğru zamandır.
2) Biri orada bulunuyorsa gerçekten orada olması gerektiği içindir.
3) Birşey oluyorsa başka bir şey olamadığı ve başka türlü olamadığı içindir.
4) Birşey bittiyse bitmiştir.
Tutulmalar gerçekten hayatlarımızda dönüm noktalarıdır. Bu tutulma Güney Ay Düğümü ile kavuşum halinde olduğu ve retro halde olan Venüs ile olan güçlü bağlantısı nedeni ile “acaba geriye dönüp bakmamız ve ilerleme talep etmemiz gereken biri ya da birşey mi bıraktık?” sorusunu gündeme getiriyor. Eskinin ve rahat olanın, alışılmış olanın bırakılması için bir bakıma bu bir çağrıdır. Süreç elbette çok kolay olmayacaktır. Sancılı ve hatta bazen de korkutucu olabilir. Genel geçer kuralların artık işlemediğini, kendiniz için geçerli olanların artık geçerli olmadığını farkedebilirsiniz. Evren bu tutulmayı bizi daha yüksek bir boyuta uyumlamak ve ayarlamak için kullanmaktadır. Eski yöntemlerin, alışkanlıkların hepsi çözülüyor; yeni kalıplar ve arketipler ortaya çıkıyor. Haziran, 2012 senesi için bir dönüm noktası…

Peki tutulmadan nasıl etkileneceğiz?

Yükselen Koç: Fiziksel olarak çok meşgul zamanları ifade eder. Aynı zamanda kısa yolculuklar da söz konusudur. Zihin sürekli meşguldür. Bir konuşma yapmanız, birşeyler yazmanız veya birşeyleri kayıt altına almanız gerekebilir. İmza altına alınması gereken durumlar oluşabilir. Her zamankinden daha fazla ziyaretçiniz olur. Kardeşler daha bir dikkat konusudur veya onlarla iletişim çoğalır. Komşularla ilişkileriniz yoğunlaşır veya komşu çevreniz değişebilir. Veya siz taşınabilirsiniz.

Yükselen Boğa: Finansal konulara odaklanılır. Mal sahibi olmak konusu dikkatinizdedir. Para para para… hep aklınızda olur. Nasıl daha fazla kazanabilirim ve olanı nasıl harcayabilirim konularınızdır. Gelirinizi artırmak için ikinci bir iş düşünebilirsiniz. Bu süreçte önemli ve çok büyük bir takım harcamalar yapmanız mümkün. Aynı zamanda önceliklerinizi ve değerlerinizi gözden geçireceğiniz bir dönem olacaktır. Olaylar sizin kendinizi nasıl gördüğünüz konusunda değişikliklere sebep olacaktır.

Yükselen İkizler: Konsantre kişisel gelişiminizde. Olan biten herşey normalden daha kişisel olacaktır. Kendinize daha çok zaman ayıracak, önemseyecek veya en azından kendinizi geliştirmek için bir projeye başlayacaksınız. Görüntünüzde bir takım değişiklikler olabilir. Şartlar kişiliğinizin geçici veya tamamen kalıcı olarak değişmesine neden olabilir. Fiziksel değişiklikler de mümkündür, örneğin kilo kaybı veya kilo almak. Bu dönem fazla hoşgörüden kaçınmak gerekebilir. Sağlık problemleri gündeme gelebilir. Kendini tanımak özsaygı ve gelişim için gereklidir. Kuvvetli yanlarımızı farketmek kadar zayıf taraflarımızı farketmek de bu gelişimin çok önemli bir parçasıdır. Tutulmanın etkilerinden biri kişinin kendini çok daha iyi ifade edebildiği potansiyellerini keşfetmesidir. Kişi kendini bir anda spot ışıkları altında hissedebilir. Bu bir başlangıç olabilir. Şimdi yapılması gereken ileri doğru çıkıp kendine sonuna kadar güvenmektir. Fazlaca kendine güven ise bu durumun bir tuzağı olabilir ve bu tutulma etkisi geçici olduğundan geriye dönüp kucağınıza gelen fırsatları nasıl değerlendirdiğinizi bilmek isteyebilirsiniz. Kendinin farkına varmak, özgüven ve güçlenmek, kişisel sınırları genişletmek tutulma enerjilerine pozitif cevap verenler için geçerli olacaktır. Negatif yöndeki reaksiyonlar ise tam tersi gelişim potansiyellerini bloke eder kendini beğenmişlik ve kendiyle fazlaca övünmeye neden olur. Kendileri ile fazlasıyla memnun olan kişiler neye dönüştüklerini anlamaktan yoksun kalacaklardır.

Yükselen Yengeç: Biraz yalnız zaman geçirmeye hazırlanın. Insanlarla kontak halinde olmak istemeyebilirsiniz. Sınırlanma hissi tecrübe edilecek bir diğer sık rastlanır durumdur. Bunun sebepleri çok çeşitli olabilir: görevler, sorumluluklar, sağlık sorunları ya da sadece fırsatların sınırlı olması. Bu bir iç gözlem zamanıdır ve geçmişte kalan şeyler, durumlar veya kişiler dikkat konusu olabilir. Alışkanlıklar, motivasyonlar ve davranışlar bu dönemde sınavdan geçmeli ve gerekli olduğu yerlerde de değiştirilmelidir. Kişi fiziksel ve spritüel doğasının sürekli dayanışma halinde olması gerektiğini anlamalıdır. Tutulma süresince psikolojik korkular ve bastırılmış arzular, güvenilmez ve aldatıcı eğilimler açığa çıkabilirler. Iyi ya da kötü yönde kişinin sakladığı bir tarafı ortaya çıkar veya aktif hale gelir. Pozitif bir gelişme uygun ve düzeltici adımlar atıldığı zaman gelecektir.

Yükselen Aslan: konsantrasyon toplum, arkadaşlar ve sosyal çevre üzerindedir. Grup çalışmaları ve organizasyonlar bir kişinin hayatında daha önem kazanır. Grupların ve sosyal çevrelerin içine dahil olabilirsiniz. Eğer maaşla çalışıyorsanız o zaman gelirinizde bir takım değişiklikler söz konusu olabilir. Amaçlarınız ve hedefleriniz düşüncelerinizi meşgul edebilir. Bazı hedeflerinizin tohumlarını atabilir, bazıları artık ürün verebilir, bazıları ise yeni başlayabilir. Arkadaşlar hayatta önemli bir rol oynamaya başlar çünkü onların hayatlarının içine daha çok girersiniz. Çoğunlukla bu dönem oldukça iyimser bir dönemdir. Yardımsever bir bakış açısının gelişmesi 11. ev deneyim ve ilişkilerinin konusudur. Bencil olmayan bir takım insani tecrübeler ve aktiviteler hep bu evdeki tutulmaların konusudur.

Yükselen Başak: Vurgu kariyer ve toplum önündeki görünümdedir. Bazen iş yerinde çok fazla olay olur veya işte çok vakit geçirirsiniz ya da fazla mesai yaparsınız. Hayatın diğer noktalarına çok az enerji kalır. Bu 6 aylık period içerisinde iş değiştirme süreci içinde de olabilirsiniz hali hazırda çalışıyor olun veya olmayın. Eğer bir gruba veya organizasyona dahilseniz, ofis açmanız gerekebilir veya bir ödül alabilirsiniz. Tanıtım, dikkat ve tanınma buradaki anahtar sözcüklerdir. Aynı zamanda toplum tarafından tanınma, amaçların yerine getirilmesi gibi konularda bir parça baskı hissi oluşabilir. Kişi yaptıklarının ve emeklerinin karşılığı olarak somut bir takım geri dönüşler mesela maaş artışı, terfi, tanınma, ün gibi bekleyebilir.

Yükselen Terazi: Gayet iyimser bir dönemi işaret eder. Belli mesafede insanlar ya da olaylar sizin için önem kazanabilir. Ya da uzun seyahatler hep gündemde olabilir. Bunlar iş için olabilir veya tamamen keyif amaçlı da olabilir. Ekstrem durumlarda başka bir ülkeye taşınmak da gündeme gelebilir. Yeni şeyler öğrenebilirsiniz bunun için koşullar çok uygundur hatta okula bile tekrar geri dönülebilir. İnançla ilgili konular hep aklınızda olur. Bazıları öğretmek veya yayıncılık işlerine girebilir. Vurgu soyut ve manevi konulardadır. Ahlakla ilgili sorular, etik, dinsel bir takım tecrübeler ve filozofik konular kişiye kendisi için bir kılavuz, hayatı için bir altyapı oluşturur. Tutulma etkilerinde yüksek öğrenim, yabancı kültürler ve insanlarla etkileşim ve iletişim ve uzun yolculuklar kişinin kendi bilgeliğini ve gerçeğini keşfetmesinde rol oynar.

Yükselen Akrep: Tutulma bir konuyu sonuçlandırma aşamasına getirme fırsatı verebilir; muhtemelen devam etmesini istediğiniz bir şeyin bitişi söz konusu olabilir. Burası bitişlerin evidir, o nedenle yenileri bitenlerin yerini alır. Ama bir tavsiye, herşeyi ikinci bir kez daha kontrol edin. Vergi, sigorta veya yasalarla ilgili bir takım durumlar olabilir. Borçlar ödenir. Ya da kredi veya kredi kartı başvurusu için uygun zamanlardır. Evliler için finansal açıdan daha bir birbirinden destek almak ya da finans konularının birbirinin içine girdiği bir dönem söz konusu olabilir. Başkalarının ne düşündüğü konusu sizi normalden daha fazla etkiler. Eşle veya iş ortağı ile paylaşılan maddi varlıkların bir şekilde gündeme gelmesi, fiziksel duyuların uyarılması ile agresif seksüel eğilimler söz konusu olabilir. Psikolojik ve içsel cevaplar kişinin spritüel ve ruhsal gelişiminde rol oynar.

Yükselen Yay: Kişisel tüm ilişkileriniz dikkatiniz altındadır. İlişkilerinizde normalden çok daha fazla bağımlı bir halde olabilirsiniz. Bu süreçte bir ilişkiye başlayabilir ya da bitirebilirsiniz. Tutulma kuvvetli olan bir ilişkiyi daha da kuvvetlendirir, zayıf ve problemli olanları ise bitirir. Evlilik ya da iş ortaklığı söz konusu olabilir. Eğer evliyseniz hayatınızın daha çok eşinizin etrafında döndüğünü düşünebilirsiniz. Evli ya da bekar olun diğer insanla ilgili olarak yüzleşmeler hatta zıtlaşmalar yaşamanız mümkündür. Yasal konularla ilgili bir takım durumlar oluşabilir. Hayatın bazı alanlarında danışmanlık veya profesyonel tavsiye almak uygundur. Eksiklik duygusu kişiyi kendine güvenini kuvvetlendirmek için eşitlik arayışına sevkedebilir. Harmoni ve denge duygusal gelişim için önemlidir. Kişi kendi değerinin farkına diğer insanı destekleyerek veya onun ihtiyaçlarını karşılayarak varabilir.

Yükselen Oğlak: Vurgu çalışma alanındadır. Altınızda çalışan veya beraber çalıştığınız insanlarla daha çok ilişki içine girersiniz. Sizin için özel olarak çalışacak birini işe alabilirsiniz. Sağlığınıza dikkat etmelisiniz. Yeni bir diyete ya da egzersiz programına başlayabilirsiniz. Eğer evcil bir hayvanınız var ise ona da dikkat ediyor olmanız gerekir, ya da yoksa bir tane edinebilirsiniz.

Yükselen Kova: Çocuklarınız sizi her zamankinden daha fazla meşgul edebilir. Eğer çocuğunuz yoksa o zaman genç insanlarla kontağınız söz konusu olabilir veya yaratıcı bir projede yer alabilirsiniz. Yaratıcılık, eğlence ve hobilere daha çok zaman harcanabilir. Bu bazen çok özel ve unutulmaz bir tatile işaret edebilir. Romantizm mümkündür ve şans oyunları da konulardan biridir.

Yükselen Balık: Aile ve ev dikkatin odağıdır. Aile ve aile işleriyle özellikle de babanız gündeminizi çok meşgul edebilir. Varsa ilgilendiğiniz emlak işleriniz hızlanabilir. Evinizi değiştirebilir veya evinizde bir takım yeni düzenlemeler ve tadilatlar yapabilirsiniz. Evde çok daha fazla zaman harcamaya başlayabilirsiniz. Uzun süredir sonuçlanmayan bir konuyu sonuca bağlamak için çok uygun bir zamandır.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

DOĞUM HARİTASINDA KUZEY AY DÜĞÜMÜ ASLAN'DA OLANLAR...




Aslan Kuzey Ay Düğümünde doğmuş bir insanın Aslan özelliklerini kazanması, Kova özelliklerinin etkisini azaltması bu hayatta onun için iyi olacaktır.
Aslan ve Kova Ay Düğümleri ekseni kalp ve beyin ikilemini çözmek ile ilgilidir ve çözülmesi gereken en zor ikilemlerden bir tanesidir. Beynin kalbe karşı oluşu; “Düşüncelerim mi, hislerim mi doğru?” ya da “Mantığımı mı takip etmeliyim yoksa içgüdüleri mi?” gibi soruları ortaya çıkarır. Cevap ise; kolektifle kişiseli birleştirmektir. İrade, güç ve sevgi kişisel ifadenin bir parçası olarak evrensel Özünü oluşturduğunda ikilem çözülmüş olur ve beyin ile kalp bir olur.

Aslan ve Kova, ikisi de kendine değer ile yakından ilgilidirler. Her ikisinde de koşulsuz sevgiyi alıp vermek söz konusudur. Aslan bunu kişisel ve kalbinden yapar; Kova ise daha soyut anlamda ve tüm insanlık için yapar. Koşulsuz olan sevgi ise ikisinin yani kalp ile beynin dengelendiği durumdur. Bu da bu aksta düğümleri olan insanların öğrenmesi gereken derstir.
Ruhunun amacı: Diğerleri ile iletişimden keyif almak, dışlanan ya da zulüm gören hissinden kendini kurtarmak, kendini ve başkalarını sertçe eleştirmekten kaçınmak, soğuk ve uzak olmak yerine içimizden biri olmaya çalışmak, soğuk, yalnız ve değişik olmaktansa etkili ve saygı uyandıran biri olmak. Aileye katılmak ve varlığını hissettirmek, kendi gücünü kolektif amaçlar ve alanlar için değil, kendi için kullanmak, kendi içindeki yaratıcı gücü keşfetmektir.
Gölgesi: bilinçsiz bir korku duygusu bu insanı kontrolcü, esnek olmayan ve inatçı bir insan yapabilir, özellikle de hayattaki küçük şeylerde. Affetmeyi denemeli ve mizahi, komik tarafını ortaya çıkarmalıdır. Bu insan esasında çok iyi bir komedyen olabilir. Mizah hayatın karanlık taraflarını kabul eder ve insana olayları ironik bir perspektiften görebilme imkanı tanır. Unutmamalıdır ki hayatın acılarını bilen yürekten bir mizah anlayışı aynı zamanda hayatın bütün dramasını da bilir ve kabul eder.  
Kova enerjisi gruplara katılımdır ve ona odaklı bir enerjidir. Kişi kendini kişisel olarak göstermektense grubun içinde kendini tanımlamak ve göstermek ister. Grubun ihtiyaçlarını kendininkilerden daha önde tutar. Bu insan bunları çok iyi bilerek ve hissederek bu hayata gelmiştir ve herkesin eşit olarak yaratıldığına, eşit haklara sahip olduğuna inanır. Fakat insanlara büyük bir sevgi beslemesine karşın, birebir ilişkilerde çok iyi değildir. Buna ters olarak ise Aslan kendini ifade etmek için bu hayata gelmiştir ve bunun için, yani kendini göstermek, bireysel ifade için çok şiddetli bir arzu duyar. Merkez sahneyi almalıdır. Bunu da yaratıcı ve sıcak bir şekilde yapmak ister. Kova-Aslan ekseninde düğümleri olan bir kişi hümanist bakış açısının grup içinde ve kişisel seviyede nasıl çalıştığını öğrenir.
Bu insanın bu hayatında sağlıklı bir ego geliştirmesi gerekir. Geçmiş yaşam deneyimlerinden süper egosu aşırı gelişmiştir ancak egosu tamamen gölgede kalmıştır. Bu hayattaki amaçlarından biri egosunu geliştirmektir. Bir kez bu insan kendi gerçeğini dile getirdiğinde, hissettiği ve istediği şeyleri sansürlemeden ifade ettiğinde, kendine özgü bir bireysellik duygusu geliştirmeye başlar. Bu büyük bir cesaret ister, ama aynı zamanda bu, bu insanın canlı ve sağlam bir düzeyde köklenmesinin ve bütünlemesinin tek yoldur. O hem süper egosunun hem de id'inin bakış açısını sevecen ama kararlı bir biçimde ifade ettiğinde, yaratıcı çözümler ortaya çıkar, egosu daha güçlenir ve başkaları onun söylediklerine dikkat etmeye başlarlar. Eğer o duygularını başkalarına güçlü bir biçimde iletmezse, insanlar nasıl onu gerçekten tanıyabilir ve istediği şeyi ona verebilirler?
Kuzey Ay Düğümü Aslan olan kişi geçmiş hayatlarından bildiği bir gruba veya kolektife dahil olmak dürtüsünü, evrensel sevgisini ve geniş farkındalığını alıp daha konsantre bir hale dönüştürmek ister. Birebir ilişkilerden kaçar, kendini izole etme ihtiyacı vardır ve geçmişten getirdiği enerjilerin etkisinde bu hayatındaki şartlar onu yalnız kalmaya zorlar ve çoğu zaman dayanacak bir omuz bulamaz. Uzun dönemlerce yalnız yaşamayı tercih eder. Onun şimdi bu hayatta öğrenmesi gereken derin, evrensel ve insancıl yanını birebir ilişkilere aktarmakta zorlandığı ve esasında bunu öğrenmek üzere burada olduğudur. Bu insan sevmek ve kalbini ne olursa olsun açık tutmak, aşkı ve sevgiyi kullanmak ve aynı zamanda da güç sağlamak ister.
Güney Ay Düğümü Kova’da olan biri toplumsal ihtiyaçları hemen anlayabilmek yeteneği ile dünyaya gelmiştir ve tüm insanlık için büyük faaliyetlerde bulunabilir. İdealist olabilir, tarafsız ve objektif olabilir. Buradaki yanlış kullanım beynin kalbe hükmetmesine izin vermektir. Bu insan sevgisini her zaman coşku ile ifade edemeyecektir, özellikle de birebir ilişkilerinde… hemen beyni devreye girecek ve kalbini idare etmeye başlayacaktır. Bu bir süre ona iyi gelebilir ancak bunu uzun süre devam ettirmek soyut ve idealist yaklaşımlara yani Kova enerjisine dönüş yaratır. Böylece grup ve yabancılara arkadaşlarına ve dostlarına olduğundan daha yakın davranır. Burada anlaması gereken grup için iyi olanın aynı zamanda her bir birey için de iyi olacağına inanmaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanı utangaç olabilir ve bu onun için güçten düşürücüdür. Aslında, dikkatini kendi dışına odakladığında ve çevresindekilerin moralini yükselttiğinde o çok mutlu ve güvenlidir. Ancak, dikkatini kendi üzerinde odakladığında, güvensizlik duygusuna saplanıp kalır; enerjisi ileri doğru hare­ket etmek yerine, kendi çevresinde dönmeye başlar. Bu neden­le, durumlara katılmak onun mutluluğu ve canlılığı için bir anahtar unsurdur.
Geliştirilmesi gereken özellikler
·         Bireysellik
·         Coşku
·         Özgüven
·         Risk almak
·         İradeyi güçlendirmek
·         Kalp arzusunun peşine düşmek
·         Cesur olmak
·         Kalbi ile bağlantıda olmak, onu görmezden gelmemek ve sadece beynine güvenmeyi tercih etmemek
·         İçindeki çocuğu keşfetmek
·         Yaratıcılığını keşfetmek
·         Aşktan korkmamak
·         Cesareti ile başkalarına ilham vermek ve liderlik etmek
·         Bağlanmama ihtiyacından kurtulmak.
·         Kendisini onu seven, hayran olan ve inanan insanlarla çevirmek

Bırakılması gereken özellikler
·         Baskıya boyun eğmek
·         Duygusal durumlardan kopmak
·         Soğuk tutum
·         Yüzleşmeden kaçınmak
·         Gerçekten olan biteni gözden kaçırmak
·         Eyleme geçmek için destek beklemek
·         Aşırı hayal kurmak
·         Rahatsız durumlardan kendini uzak tutmak hatta kaçmak


Bu insanın bu hayatta artık merkez sahneyi alma zamanıdır. Bu hayata dostlarının, iş arkadaşlarının desteğini beklemek  ya da merkez sahneye çıkmak için daha fazla bilgiye ihtiyacı olduğunu düşünerek gelmiştir ama artık bunları beklemenin gereksiz olduğunu öğrenecektir. Ruhu hayatın bir oyun olduğunu görmek konusundaki tüm fırsatları değerlendirmek için çırpınır adeta… çünkü esasında bu eğlencelidir ve bir meydan okumadır. Bu insan geçmişte bir yerlerde eğlence duygusunu ve spontaneliğini kaybetmiştir. O coşkusunu, kendine güvenini yeniden kazanmalı ve paylaşmalıdır.
Bu insan önceki hayatlarında hep hayatın kenarında yer alarak diğerlerinin merkez sahnede yer almasını izlemiştir. Kendini bir çeşit sürgünde hissetmiştir, gerçekte olmasa bile… ama artık kendi yaratıcılığıyla ve içindeki çocuk ile temasa geçmelidir. Keyfin ve tutkunun peşinden gitmek Aslan Kuzey Düğümü insanı için en iyi ilaçtır. Eğer bunun ne demek olduğunu anlayamıyorsa o zaman kendini dinlemeli ve sormalıdır “beni ne güldürür, ne ağlatır, ne öfkelendirir?”
Kova Güney Düğümü insanı fazlasıyla objektif olmak ve sadece bir noktaya konsantre olmak eğilimindedir. Ancak bu onun duygu dünyası ile olan iletişimini keser. Bekar ya da evli kendisini asla duygusal durumlardan alıkoymaması gerekir. Taahhüt altına girebilmeli ve ilişkisini taze ve canlı tutabilmek için çaba sarfetmelidir.
Dikkatsizce davranıp veya hesapsızca plan değiştirdiği zaman insanları nasıl düş kırıklığına uğrattığını, güven kaybı oluşturduğunu farkettiğinde bu insan gerçekten çok şaşırabilir. Çünkü insanlar ona güvenmiş ve ona bağlı hareket etmiş ve gerçekten de herşeyi  tamamen kişisel olarak algılamış olabilirler ve Aslan Kuzey Düğümü insanı bunun farkında değildir. Bu insan bazen ve istemeden başkalarının itimadını boşa çıkarabilir. O oynadığı oyunun veya rolün hakkını vermeli ve kurallarını yerine getirmelidir. Verdiği sözleri ne olursa olsun yerine getirmeli, örneğin bir ilişkideyse bunun gerekleri tek eşlilik ise bunu yerine getirmelidir. Dikkatsizce davrandığında insanlardan şiddetli tepkiler görecektir. Bu hayatında sorumluluklar üstlenmeyi öğrenmelidir.
Bu hayatında objektifliği, ciddiliği ve mesafeliliği bırakmak bu insana iyi gelecektir. Kalbini çevresindeki herkese açmalı ve içindeki gerçek ışığı göstermelidir. O bir oyuncunun ruhuna, bir aristokratın dokunuşuna ve bir çocuğun sevimliliğine sahiptir. Bu hayata farkedilmek, kabul edilmek ve sevgiyi bilmenin keyfini hissetmek için gelmiştir. Diğer insanların ondan istemesini beklememeli ve kendisi inisiyatifi ele almalıdır... her konuda.
Bu insanın zayıf yönü başkaları tarafından kabul edilme ihtiyacıdır. Eğer yaşamla işbirliği yaparsam ve akışa uyarsam insanlar beni otomatik olarak destekleyecek ve mutluluk getireceklerdir. Ama çevresindekiler, arkadaşları ona heyecan verici fırsatlardan yararlanmasına yetecek kadar desteği asla vermezler. O kendisinin en iyi dostu olmalı ve ona mutluluk getirecek şeylerin peşine düşmelidir. Onun için doğru yolda olmanın en iyi göstergesi başkalarının alkışları ve onayıdır. Merkez sahneye çıkmalı ve bu takdiri, alkışları almalıdır. Bu insanın kaçınması gereken tuzak, bitmez tükenmez bir bilgi arayışı ve mutluluğun onu bulmasını beklemeyi sürdürmektir. Sonuçta o bir noktada artık risk almalı ve kendi mutluluğunu yaratmaya başlamalıdır. Bu insan aslında "sevgi"yi görmek, hissetmek ister. O, başkalarının sevecen enerjisini hissetmeye doymak bilmez bir ihtiyaç duyabilir.
Bu konum kişiye onu hayal kırıklığına uğratacak insanlara güvenmeyi, başkaları ile olan ilişkilerinde kişiliksiz ya da uzak olmayı, merkez sahnede olmaktan korkmayı ve bir kişi olarak ayakta durmaktan çekinmeyi, riskler almaktan çekinmeyi getirir. Ama bu insanın kolayca başkaları ne düşünür tuzağına düşmemeyi öğrenmesi gerekmektedir. Tam tersine kendi kişiliğini ve yaratıcı yolunu ortaya koymaktan çekinmemelidir. Diğer insanlarla daha kişisel, kendini vermiş bir şekilde ve sevgi dolu olarak iletişim kurmak için bilinçli bir çaba sarfetmesi gerekir. Diğerlerinin tamamen eşsiz ve özel olduklarını unuttuklarında onları çabucak yabancılaştırır. Duygularını realize etmeye çalışırken kendi kalbi ile olan bağlantısını kaybederek başkalarının problemlerinin içinde kaybolur. Kendine güven gerektiren kişisel bir takım riskler almayı öğrenmek içsel denge ve mutlululuğunu bulmasına çok yardımcı olacaktır.
Aslan Kuzey Düğümü insanı kendi hayallerini yaratma konusunda ona bir sonraki adımı gösterecek bir bilinç düzeyiyle temasta olabilme ye­teneğine sahiptir. Geleceğe açık ve objektif bir şekilde bakabilir, olayları önceden görebilir. O iste­diği kişileri ya da durumları salt dileklerinin gücüyle kendisine çekebilir. Eğer gerçekten karar verip isterse, evrenden istediği herşey (eğer istediği şey onun hayrına ise) ona gelecektir. Birden yaşa­mı değişecek, yeni insanlar, yeni durumlar ortaya çıkacak ve onu dileklerinin gerçekleşmesini sağlayacak yöne çekecekler­dir.
O istediği şeyi seçmeli ve sonra da onu aktif olarak yaratmaya karar vermelidir. Kararını verir vermez bu insanın aklına bununla ilgili binlerce fikir gelir. O kadar temastadır ki yaratma gücü ve yüksek bilinçle bir sonraki adımı o andan belli olur. Onun bu hayattaki işi sunulan yeni fırsatları kabul etmektir. Onları analiz etmeye ve yargılamaya çalıştığında sorunlar ortaya çı­kacak ve doğru zamanlamaları kaçıracaktır. O nedenle, hayallerinin yönünde ilerlemeyi, önceden rotayı bilmese bile, risk­ler almayı ve hayalini gerçekleştirmek için yaratıcı enerjiyi kul­lanmayı öğrenmelidir.
Bu insan hayatında kararlar alırken yaratıcı tutku ile almalıdır, güvenlik tarafını seçer ve beyni ile karar alırsa kaybeder. İçindeki çocuğu izlemesi her zaman onun için daha iyidir. Esasında bu insanın çocuklarla arası harikadır. Çocuklarla çok iyi vakit geçirir ve bu ona çok iyi gelir.
Bu insan aşırı yüklü duygular karşısında rahatsız olabilir. Yüzleşmeleri sevmediğinden iletişimi kesebilir. Karşıdaki insanın duygularının yoğunluğunu fazlası ile hisseder ve kendisinin neler hissettiğini ifade edemeyebilir. Diğer insana neyin yürümediğini söylemekten çekinir, bunun onu çok fazla kıracağını düşünür. Ancak dürüst bir iletişim karşısındaki insanın objektifliğinden faydalanmasına neden olur. bu insanın diğer insanların duyguları ile temasta olması gerekir. Örneğin ilişkisinde yeterince ateş hissetmiyorsa o zaman bir gerekçe bildirmeden bu ilişkiyi bitirmek eğiliminde olabilir.
Bu insan aşkı, sevgiyi ve içindeki çocuğu ihmal ettiğinde hayatta büyük fırsatlar kaçırır. Çok büyük bir sevgiyle kuşatılma potansiyeli olmasına karşın çoğunlukla sonunda sevgisiz kalır. Genelde de ilişkiyi yürütmek için yeterli enerjiyi harcamamasından ötürü sevgi ve aşkı kaybeder. Çözümü ilişkiye aktif olarak katılmaktır. Karşısındaki insanı ve ideallerini anlamaya zaman harcamalıdır ki bu insanlar bağdaşıp bağdaşmayacağını anlayabilsin.
Romantik aşk bu insan için çok önemli ve sağlıklıdır. Ona enerji verecek ve mutlu edecek yaratıcı çalışmalar yapmak ve projeler geliştirmek ona bu hayatta çok iyi gelir. Çocuklarla çalışmak, oyunculuk yap­mak, resim yapmak, heykel yapmak, müzik, ya da yaratıcı ve eğ­lenceli olan herhangi bir şey ona canlılık ve sevinç sağlayabilir. O gerçek romantik bağların hemen farkına varır ve neyle rezonansa girdiğini bilme yeteneğine sahiptir. Derin bir çekim duyduğu birisiyle karşılaştığında, bunu bilir ve anlar, hiç düşünmez. Genellikle o insandaki özel bir canlılığa belli bir ya­şam kıvılcımına doğru çekilir. Ge­nellikle, diğer kişi bu çekimin yoğunluğunun daha az farkındadır ve başlangıçta daha az ilgi duyuyor görünebilir. Eğer Aslan Kuzey Düğümü insanı, diğer kişi aradaki bağı fark edecek zaman bulamadan çok çabuk vazgeçerse, her iki kişi de kaybeder. Bu insanın yapacağı en iyi şey diğer insana zaman tanımak için yavaşlamak, tehditkâr olmayan bir dostlukla yaklaşmak ve gerçek bir iliş­ki oluşturmak için zaman harcamaktır.
Bu insan romantik aşkı sever ve aslında canlılığını ve yara­tıcılığını aktive etmesi için ona ihtiyaç duyar. O herşeyi tutkuyu başlatmayı ve uyarmayı çok iyi bilir, ancak sorun şu ki  romantik aşk bir süre devam ettikten sonra bu kişinin isteksizleşebilmesidir. O, hep ateşi yakan ve diğer kişinin en iyi yanlarını ortaya çıkaran kişi olmaktan yorulur, diğer kişiyi "mer­kez sahne"de tutar ve kendi yaratıcı ifade ve ilgi görme ihtiyacı­nı ihmal eder.
Romantik ilişkilerde, akışın iki yönlü olabilmesi için, bu in­san sadece vermekle kalmayıp kendisinin de onurlandırıldığı ve sevildiği bir ilişki yaratmanın sorumluluğunu üstlenmelidir. Eğer bunu ihmal ederse ve enerjinin geri gelmediğini fark ettiğinde istemeden bir denge­sizlik yaratır ve bu zaman içerisinde onun ilgisini yitirmesine sebep olur.
Bu insanın bağlanmak konusunda ciddi sıkıntıları vardır. Onun partneri ile daha derin düzeylerde ilişki kurması gerekir.
Aslan Kuzey Düğümü insanı mutlu bir evliliğe sahip olma süre­cinin yarısının "doğru eşi" seçmek olduğunu düşünür. Ancak o seçimlerini kalpten gelen bir enerji ile değil, zihinsel olarak seçmeye çalışır. Bu evliliği geciktirebilir veya mutsuz bir evlilik yapmasına neden olabilir. Ama kişisel ilişkisini zihinsel "mantığa" dayanarak seçtiğinde, seçimleri uzun vadede onu nadiren mutlu eder.
Bu insan ileriki yaşlarında mutluluğa dayanan bir ilişkiye daha açıktır. Derin bir düzeyde o esasında kendisini neyin mutlu ettiğini ve ne­yin mutlu etmediğini bilir, ama kendisini neyin mutlu edeceğiyle ilgili imajı bırakmaya gönüllü olmalı ve gerçekten deneyimlemekte olduğu şeye daha açık olmalıdır. O, risk alıp kendisini gerçekten mutlu eden şeyin peşine düştüğünde, eğer insanlar dire­niyor görünüyorlarsa, ilk başta kendisini biraz güvensiz hissede­bilir. Ama diğerleri en sonunda bilgeliği görecek ve onun seçim­leriyle uyum içine gireceklerdir.
Bu insanın Güney Ay Düğümü Kova etkisi ile kendisi ile benzeşmeyen insanlar ve gruplarla olmak gibi bir eğilimi söz konusudur. Aynı zamanda dostlarından devamlı destek beklemek gibi bir karması vardır. Oysa onun bu hayatta artık yapması gereken kendi öz iradesi ile kararlar alıp kimsenin desteğini ve onu iteklemesini beklemeden harekete geçmektir. Mesela o ilişkisi ile ilgili dostuna bir fikir sorduğunda danıştığında dostu ona uygun olmayan ve iyi sonuç vermeyen bir şey önerebilir. Bu dostunun onun iyiliğini istemediğinden değil, aldığı tavsiyelerin objektif olmamasından kaynaklanır.  Onun dikkat etmesi gereken kendine uygun gruplarla ve insanlarla olmasıdır. Eğer kendi içinden gelen tutkuyla, değerlerle ve önceliklerle hareket ederse o zaman kendisi için doğru olan insanları kendiliğinden bulacaktır. Bu insan gerçek kendisini herhangi bir görev ya da görünüş uğruna asla feda etmemelidir.  Karmasından ötürü gruplara dahil olmak eğilimi yüzünden böyle bir hataya düşebilir. Tamamen kendi olarak tersine güdüsel telkinlerini aklında tutmalı ve adım adım hayallerini gerçeğe dönüştürmek için ilerlemelidir. Bunu yaparken gerçek arkadaşlarını zaten bulacaktır.